Cilt lekelerinde vitaminlerin önem ve faydalarına C Vitamini(L-Askorbik Asit) ile devam ediyoruz...
C vitamini yani L-askorbik asit suda çözünür bir vitamindir aktif formu L -Askorbik Asittir.Serbest radiklallerin yakalanması yolu ile antioksidan etkiye sahiptir. Vit C’nin dietle alınması kollajen sentezini uyarıcı etkisi nedeniyle yara iyileşmesinde, UV ışınlarının uyardığı kutanöz yaşlanma ve deri kanserlerinin oluşmasını engeller. Vitamin C dermal dokunun %95’ini oluşturan kollajen ve fibröz materyalin sentezini sağlayarak UV ışınına bağlı deride ortaya çıkan gevşeme ve sarkamayı giderici etkiye sahiptir.
Cilde haricen uygulandığında ciltte pigment düzensizliğini önler.Bu tür harici uygulamalarda UVB ye bağlı olan lekelere karşı etkili olduğu ve yaşlanmayı geciktirici etkilere sahip olduğu bilindiği için günümüzde bir çok kozmetik üründe kullanılmaktadır.
Gelelim C vitamini yani askorbik asitin ciltte uygulamasına.1/5 çay kaşığı saf C vitamini(askorbik asit) 1 tatlı kaşığı su veya gül suyuna karıştırılır 1-2 dk beklenip iyice çözüldükten sonra cilde pamuk yardımıyla sürülür.Bu çözelti aynı zamanda saç derisinede sürülebilir unutmayın sağlıklı saçta sağlıklı saç derisinde olur.Bu çözeltinin günlük taze taze yapılması gerekir.Bekletilen C vitamini çözeltisi bozulma gösterir cildinize fayda vermez.
Önemli olan çözeltiyi hazırlarken uyulması gereken dozajdır tekrar ediyorum 1/5 çay kaşığı askorbik asit (c vitamini) 1 tatlı kaşığı ssuda eritilmeli.
Ciltte çok az bir karıncalanma ve sanki karınca ısırığı gibi bir his uyandırabilir :) endişe etmenize hiç gerek yoktur çünkü hiç bir zarar vermez.
Bülent Ertunç
30 Kasım 2013 Cumartesi
28 Kasım 2013 Perşembe
Leke Tedavisinde Etkili Vitaminler Ve Gül Suyunun Etkisi
Bir çoğumuzunda bildiği üzere cilt lekelerinde özellikle A vitaminin payı tartışmasız ve büyük ölçüdedir.Bunun ana sebeplerinin başında elbetteki A vitaminini oluşturan mineralin Betakaroten olmasındandır.Betakaroteninde renk pigmentasyonundaki etkileri bilinmektedir.Yine cilt lekelerinin tedavisinde C vitamini,E vitamini ve D vitaminiyle birlikte B3 ünde önemi ve etkisi tartışmasızdır.
Bu çerçevede tüm bu vitamin ve minerallaeri ihtiva eden mükemmel özelliklerde ve yüz yıllardır kullanılan doğal bir ürün olan Gül Suyu ön plana çıkmaktadır çünkü ;Gül Suyu antibakteriyel ve antiseptik özelliklerinin yanı sıra A,C,D,E ve B3 gibi flavonoid ve vitaminler açısından oldukça zengindir.Bilindiği gibi cildi temizleyen en doğal toniktir.Gül Suyu aynı zamanda ciltte siyah noktaları temizleyip ciltte oluşan kızarıklıkları gidermede de yardımcıdır.Ciltte kandolaşımını hızlandırma etkisinden dolayı yaşlanmayı geciktirici etkileride bilinir.İçeriğinde bulunan E vitamininden dolayı cildin kuruyup çatlamasını engelleyip kuru ciltlerinde nemlenmesinde yardımcıdır.Yaşlanan ciltlerinde ana sebebi nem dengesinin kaybolmuş olmasındandır.
Kullanacağınız Gül Suyunun saf olmasına dikkat etmelisiniz,günümüzde marketlerde bazı satış noktalarında satılan gülsularının büyük bir kısmı sentetik ve katkı maddeleri içermektedir.Saf gülsuyunda hafik ekşimsi bir koku vardır çünkü gül yağının altındaki su ekşimsidir ve esansiyel değildir.
Eski İran ve Mısırda Gül suyu büyük rağbet ve değer görmekteydi çünkü bir çok mitolojik yazıtlarda Kleopatra nın sadece Gülsuyu ile cildini yıkadığı yazılmıştır.
Bülent Ertunç
Bu çerçevede tüm bu vitamin ve minerallaeri ihtiva eden mükemmel özelliklerde ve yüz yıllardır kullanılan doğal bir ürün olan Gül Suyu ön plana çıkmaktadır çünkü ;Gül Suyu antibakteriyel ve antiseptik özelliklerinin yanı sıra A,C,D,E ve B3 gibi flavonoid ve vitaminler açısından oldukça zengindir.Bilindiği gibi cildi temizleyen en doğal toniktir.Gül Suyu aynı zamanda ciltte siyah noktaları temizleyip ciltte oluşan kızarıklıkları gidermede de yardımcıdır.Ciltte kandolaşımını hızlandırma etkisinden dolayı yaşlanmayı geciktirici etkileride bilinir.İçeriğinde bulunan E vitamininden dolayı cildin kuruyup çatlamasını engelleyip kuru ciltlerinde nemlenmesinde yardımcıdır.Yaşlanan ciltlerinde ana sebebi nem dengesinin kaybolmuş olmasındandır.
Kullanacağınız Gül Suyunun saf olmasına dikkat etmelisiniz,günümüzde marketlerde bazı satış noktalarında satılan gülsularının büyük bir kısmı sentetik ve katkı maddeleri içermektedir.Saf gülsuyunda hafik ekşimsi bir koku vardır çünkü gül yağının altındaki su ekşimsidir ve esansiyel değildir.
Eski İran ve Mısırda Gül suyu büyük rağbet ve değer görmekteydi çünkü bir çok mitolojik yazıtlarda Kleopatra nın sadece Gülsuyu ile cildini yıkadığı yazılmıştır.
Bülent Ertunç
18 Kasım 2013 Pazartesi
Glikolik Asitin Cilt Lekelerindeki Etkisi
Glikolik Asit Nedir ?
Glikolik Asit (glycolic acid) farklı meyvelerde doğal olarak bulunan ve meyve asitleri olarak da bilinen Alfa Hidroksi Asit'lerin (AHA) bir üyesidir.Glikolik Asit doğada genellikle şeker kamışından elde edilir.
Glikolik Asit (yüksek konsantrasyonda kullanılmak suretiyle) Peeling (soyma) tedavisinin etken maddesini oluşturur.Bu yöntem, cildin ölü hücrelerden oluşan hasarlı üst tabakasını kaldırır ve alttaki hasarsız cilt dokusunu açığa çıkarır.Güvenli ve etkinliği yüksek olan bu yöntemle hastanın günlük sosyal yaşamı olumsuz etkilenmeksizin istenen sonuca ulaşılabilir.
Glikolik Asit Tedavisinin Yararları Nelerdir ?
Gebelik,doğum kontrol hapı kullanımı,yaşlılık,güneş hasarları vb gibi farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan cilt lekelerinin minimize edilmesi
İnce ve orta derinlikteki yüzeysel kırışıklıkların düzenlenmesi
Cildin pürüzsüz ve parlak görünüm elde etmesi
Genişlemiş gözeneklerin küçültülmesi
Cildin taşıdığı nemin artırılması
Cildin yağ dengesinin düzenlenmesi
Sivilce izlerinin azaltılması
Glikolik asitin cillte uygulanması belirli oranlarda yapılmalıdır.Glikolik asit doğal bir asit olup kimyasal diğer asitlerle karıştırılmamalıdır.İlerki yazılarımda genel cilt sağlığı ve güğzelliği için kullanılan diğer asitleride yazacağım örneğin l-askorbik asit ve kojik asit bunlardan bazılarıdır Leke sorununda ilk üç sırayı glikolik asit l-askorbik asit ve kojik almaktadır.Sırasıyla sizlere bu diğer iki doğal asitinde nasıl kullanılacağını ve nelerden temin edebileceğinizi ayrıntılarıyla yazacağım.
Bülent Ertunç
Glikolik Asit (glycolic acid) farklı meyvelerde doğal olarak bulunan ve meyve asitleri olarak da bilinen Alfa Hidroksi Asit'lerin (AHA) bir üyesidir.Glikolik Asit doğada genellikle şeker kamışından elde edilir.
Glikolik Asit (yüksek konsantrasyonda kullanılmak suretiyle) Peeling (soyma) tedavisinin etken maddesini oluşturur.Bu yöntem, cildin ölü hücrelerden oluşan hasarlı üst tabakasını kaldırır ve alttaki hasarsız cilt dokusunu açığa çıkarır.Güvenli ve etkinliği yüksek olan bu yöntemle hastanın günlük sosyal yaşamı olumsuz etkilenmeksizin istenen sonuca ulaşılabilir.
Glikolik Asit Tedavisinin Yararları Nelerdir ?
Gebelik,doğum kontrol hapı kullanımı,yaşlılık,güneş hasarları vb gibi farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan cilt lekelerinin minimize edilmesi
İnce ve orta derinlikteki yüzeysel kırışıklıkların düzenlenmesi
Cildin pürüzsüz ve parlak görünüm elde etmesi
Genişlemiş gözeneklerin küçültülmesi
Cildin taşıdığı nemin artırılması
Cildin yağ dengesinin düzenlenmesi
Sivilce izlerinin azaltılması
Glikolik asitin cillte uygulanması belirli oranlarda yapılmalıdır.Glikolik asit doğal bir asit olup kimyasal diğer asitlerle karıştırılmamalıdır.İlerki yazılarımda genel cilt sağlığı ve güğzelliği için kullanılan diğer asitleride yazacağım örneğin l-askorbik asit ve kojik asit bunlardan bazılarıdır Leke sorununda ilk üç sırayı glikolik asit l-askorbik asit ve kojik almaktadır.Sırasıyla sizlere bu diğer iki doğal asitinde nasıl kullanılacağını ve nelerden temin edebileceğinizi ayrıntılarıyla yazacağım.
Bülent Ertunç
16 Kasım 2013 Cumartesi
Gümüş İyonunun Cilt Lekeleri Üzerindeki Etki ve Faydaları
Kolloidal gümüş kuvvetli ve doğal bir antibiyotik ve enfeksiyonlara karşı etkili bir koruyucudur.
Bir katalizör olarak,tek hücreli bakterilerin,virüslerin ve mantarların oksijen metabolizmaları için ihtiyaç duydukları enzimi çalışmaz hale getirir.
Vücut kimyasına ve enzimlerine hiç bir zarar dokunmadan mikro organizmalar yok edilmiş olur.
Kolloidal gümüş 1940 lara kadar dünyada oldukça yaygın bir şekilde antibiyotik olarak kullanılıyordu.Fakat sentetik antibiyotkilerin daha ucuza üretilebilmesi ve kâr marjının daha yüksek olması nedeniyle,gümüş unutulmaya ve unutturulmaya başladı.Günümüze gelene kadar pek çok insan gümüşün bu özelliklerinden haberdar bile değildi.
Sentetik antibiyotiklerin bakterilere karşı başarısız olması, bakterilerin sentetik antibiyotiklere karşı direnç geliştirmeleri ve sentetik antibiyotiklerin yan etkilerinin neredeyse faydalarından daha fazla olması neticesinde alternatif antibiyotik arayışları başladığında 1940 lardan sonra adeta unutturulmaya çalışılan kolloidal gümüş tekrar hatırlandı.Bugün Amerika'da aleyhinde sürdürülen anti kampanyalara rağmen doğal bir antibiyotik olarak oldukça revaçta.
Gümüş iyonu günümüzde Avrupa ve Amerikada bir çok profosyonel dünya markası olmuş kozmetik ürünlerde kullanılmaktadır.Ülkemizde ise henüz daha yeni yeni değeri bilinmeye başlasada gümüş iyonunun ciltteki faydalarını pek fazla insanın bilmemesinden ve kartelleşmiş firmalar tarafından bilinçli olarak engellenmesinden dolayı bu konuda halkımız bilinçli bir şekilde bilgilendirilmemektedir.Gümüş iyonlu ürünler ciltte oluşan viral enfeksiyonlar yani sivilceler,mantar ve dış etkenlerden kaynaklı toksit maddelerin ciltten arındırılmasında oldukça faydalıdır.Ciltte oluşan lekelerin ana sebebi olan güneş,doğum ve sivilcelerin oluşturduğu etkileri gümüş iyonları sayesinde ortadan kaldırmanızda gayet mümkün.Gümüş iyonu ciltte hem derinlemesine temizlik ve dezenfektasyon sağlar bunu sağlarkende ciltte melanin pigmentinin düzenli bir şekilde salgılanmasına destek olurken gerek cillte leke oluşumunu engellemede gerekse oluşmuş lekelerin giderilmesinde haylice etkilidir.Unutmayınki melanin pigmentinin düzenli salgılanması cilt kanserine yakalanma riskinide minimuma indirger.Konuyla ilgili yazılarım daha sonra devam edecektir.
Bülent Ertunç
15 Kasım 2013 Cuma
Sivilceli Ciltler İçin Doğal ve Etkili Maske
Ergenlik çağından sonra çıkan sivilcelerin bir çok sebebi vardır.Bu sebebepler her ne olursa olsun sivilceler esasen bir viral enfeksiyondur.Elbetteki sivilce sebepleri çok önemlidir ve dahilende birşeyler yapmak gerekir.Fakat bu gün burada sizlere sadece dışardan haricen uygulanacak çok etkili ve doğal bir maske tarfi yazacağım.Yukarıdada yazmış olduğum gibi sivilceler bir viral enfeksiyondur bu yüzdende cildin çok güzel bir şekilde temizlenmesi ve anti septik anti fugal bir maske yapmanız gerekmektedir.Aşağıda yazacağım maskeyi haftada 2 gün özellikle banyodan sonra yada cildi sıcak suyla yıkayıp veya cildi buhara tuttuktan sonra uygulamanızda çok daha büyük fayda olacaktır.
Bir kaseye 2 yemek kaşığı toz halde kili döküyoruz burada kilin yeşili beyazı farketmez daha öncede defalarca bahsettiğim gibi kilin rengi önemli değildir bu renk işi sadece ticaridir.Aynı kaseye 1/4 çay kaşığı saf toz propolis yada likit sıvı haldeki propolisten 10-15 damla damlatın.Çay ağacı yağındanda 10 damla damlattıktan sonra su yada gül suyu ile maskenizi çamur kıvamına gelecek şekilde iyice karıştırın.Elde ettiğiniz bu maskeyi cildinize ince bir tabaka halinde sürün göz ve dudaklarınızı koruyacak şekilde maskeyi boyun altına kadar sürebilirsiniz.Cildinizde yaklaşık olarak 15 dakika beklettikten sonra ılık suyla maskeyi cildinizden arındırın.Cildinizi iyice kuruladıktan sonra az miktarda saf ve organik olması gereken pirinç kepeği yağını cilde friksiyon yaparak yedirin.Buda oluşabilecek sivilce izlerini engellemeye ve oluşmuş izlerinde azalmasına yardımcı olacaktır.Maskeyi sürekli yapmanıza gerek yoktur zaten bir kaç uygulama neticesinde sivilceleriniz kaybolacaktır.
Bülent Ertunç
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)